Tasavvuf Eğitiminde Nefs Tevhîd Zât

Hak ehli ârifler nefis terbiyesinden geçerek ilâhî ahlâka ulaşmış insanlardır. Hak âriflerinin içlerinde halkı Hakk’a davet eden, vahdetin rengine boyanan mürşid-i kâmiller vardır. Onların iç dünyaları ilâhî sırlarla doludur. Bu zâtlar gerçekte insanı Hakk’a ve hakîkate, eşyanın hakîkatine yönlendirerek irşâd etmeye çalışırlar.

Elinizdeki kitabın yazarı Üsküdarlı Mehmed Nasûhî Halvetî de Hakk’ı bilen ve insanları Hakk’a yönlendiren ârif kişilerden biridir. Bu kitapta Nasûhî Efendi, tefekkür ve terbiye dünyasını okuyuculara açmakta; onlara nefs, tevhîd ve Zât kavramı etrafında önemli izahlar yapmaktadır. “Tasavvuf Eğitiminde Nefs Tevhîd Zât” ismiyle yayınladığımız bu kitap, klasik bir seyr ü sülûk kitabıdır ve okuyucusuna mânâ denizinden inciler sunmaktadır.

“Her şey onun sıfatlarının bir görüntüsüdür. Zira her şey onun gücünün bir takdiri, iradesinin isteği, fiilinin ve dileğinin zuhur etmesidir. Allah kulunun fillerini kendi fillerinde, sıfatlarını da kendi sıfatlarında yok eder. Ondan başka mevcûd yoktur. İsimlerinin sırlarıyla sâdık kulunun gönlüne tecellî eder.”

Tasavvufi Mektuplar

XVIII. asırda İstanbul’da yaşayan İbrahim Hâs, dönemine ve tasavvuf tarihine kaynaklık eden eserler kaleme almış önemli mutasavvıflarımızdan biridir. Hâs’ın dîvân, menâkıbnâme, tezkire, mektup, silsilenâme ve şerh türünde yazdığı eserler, muhteva bakımından çok güçlü olduğu kadar, dil itibariyle de XVIII. yüzyıl Türkçesi’nin güzel örnekleridir.

Elinizdeki kitap, İbrahim Hâs’ın bazı sûfîlere gönderdiği mektuplardan oluşmaktadır. Derin bir tasavvuf kültürüyle kaleme alınan bu mektûplar, vahdet-i vücûda doğru seyr ü sülûk eden makâm sahiplerine yazıldığı için tasavvuf tarihi ve edebiyatıyla uğraşanlara önemli bilgiler vermektedir. Mektuplardaki gerek sûfiyâne kavramların ve gerekse sembolik ifadelerin yorumları manevî bir idrâk olan “ledün” ilminin anlaşılmasında okuyucunun işini kolaylaştıracak mahiyettedir.

“İmdi benim nûr-ı dîdem; bu sana denilen kelâmlar ma’nâdır. Sakın sûret zannetmeyesin. Bunları anlamağa sa’y eyle. Bu ma’nâların ibâreti sensin. Bu bir kaç kelâmı taşra anlamayasın. Senin vücûdun âlem-i kübrâdır. Bunlar insânda mevcûddur. Eğer ki bu deryâyı geçmeyip deryâda kalırsan inâyete erişemezsin.”

In The Education Of Tasawwuf: Nafs, Tawhid And Zat

The book in your hands is a translation of the Risale-i Rushdiyye, an epistle in Arabic by Mehmed Nasuhi al-Khalwati al-Uskudari about the subtleties of seyr u sulook, the journey to Allah. In this epistle, Nasuhi Effendi answers the questions of his dervish Fahreddin Effendi of Beşiktaş regarding the Tasawwuf concepts of nafs (the self), tawhid (the Oneness of Allah) and zat (the Divine Essence) which many people find difficult to grasp.
Whit this translation, it is our humble hope that this epistle will reach out to many more dervishes like Fahri Effendi who are seeking true guidance on the path, and thus bring the teachings of Hazrat Nasuhi, themselves transcendent of time and place, to hearts ready to recieve them…