Seyyid Muhammed Nûru’l-Arabî’nin yazmış olduğu en önemli eserlerden biri de Seyyid Şerif Cürcânî’nin “Risâletü Vahdeti’l-Vücûd” isimli eserine “Envâru’l-Muhammediyye” ismiyle 1862 yılında Üsküp’te yazmış olduğu şerhtir.
Muhtevası bakımından “Kelâm” ilmine ait konulara değinilen Envâru’l-Muhammediyye’de; vücûd, sâliklerin halleri, eşya, hulûl, ittihâd, tenâsuh, tenzih, teşbih, hüviyet, heyûlâ, amâ, merâtib-i halkiyye ve hakkıye, ef’âl-i ilâhiyye, merâtib-i vücûd gibi meseleler büyük bir vukûfiyetle tetkik edilmiştir.
“Nûru’l-Arabî Külliyâtı’nın ilk cildi olan bu eserde müellifin ezan ve namaz konularında yazmış olduğu risâleler yer almaktadır. Muhammed Nûr Hazretleri, yayına hazırladığımız bu risâlelerinde okuyacağınız üzere, ezân ve namâza ait bilgilerin vahdet-i vücûd dairesinde ledünnî anlamlar vererek hakîkat yönüne değinmiş, bu irfâniyet ile yapılan ibâdetin ind-i ilâhide daha makbûl olduğuna işaret etmiştir. Eserde müellif, ezân-ı Muhammedî’de okunan sözlerin; namâzın vakitlerinin, rüknlerinin, rekâtlarının çeşitli katmanlarda ne anlama geldiği konusunda önemli bilgiler vermektedir.
Elinizdeki kitap, İbn Arabî’nin bazı eserlerine Muhammed Nûru’l-Arabî’nin yaptığı şerhlerden oluşmaktadır. Bu şerhlerde İbn Arabî’nin Evrâd-ı Usbû’iyye, Risâle-i Ahadiyyet, Salavâti’l-Kübrâ gibi risâlelerinin ve Fusûsu’l-Hikem’den bazı bölümlerin tahlili yapılmaktadır.
Kitap, Muhammed Nûru’l-Arabî gibi son dönemin en önemli sûfîlerinden birinin, İbn Arabî’nin eserlerini şerh ederek daha doğru yorumlanmasına yol açması sebebiyle oldukça önemlidir…
Seyyid Muhammed Nûru’l-Arabî gibi kendisi de çok sıkı bir İbn-i Arabî takipçisi olan Şeyh Bedreddîn Vâridât’ı vahdet-i vücûd idrakiyle kaleme alarak içinde mebde ve meâd, ahiret, kıyamet, haller ve makamlar hakkında eşsiz bilgileri vermiştir. Nûru’l-Arabî de bu meseleleri öncelikle kendi vücut ülkesinde keşfetmiş, şerhini tecrübî bilgileriyle kaleme almıştır.
Vâridât’ı Arapça olarak şerh etmiş olan Nûru’l-Arabî esere “El-Letâifü’t-Tahkîkât Fî-Şerhi’l-Vâridât Li’ş-Şeyhi’l-Bedrüddîn” ismini vermiştir. Vâridât, Muhammed Nûru’l-Arabî dışında Abdullah İlahî (Keşfü’l-Vâridât li-Tâlibi’l-Kemâlât), Şeyh Muhyiddin Yavsî (Tahkîkü’l-Hakâik fî Şerhi Keşfi Esrâri’d-Dekâik) ve Harîrîzâde Kemaleddin Efendi tarafından (Futûhâtü’l-İlâhiyye Şerhu Vâridati İlâhiyye) da şerh edilmiştir.
*
Elinizdeki eserde iki farklı tercüme bir araya getirilmiştir. Birinci bölümün metni, Muhammed Nûru’l-Arabî’nin, halifesi Ali Örfî Efendi’ye “Senin Türkçen iyidir. Benim Arapça olan şerhimi ne arttır ne de eksilt. Olduğu gibi Türkçeleştir.” demesi üzerine vücut bulmuştur. İkinci bölümün metni ise Abdurrahim Fedâî Efendi’ye aittir. Bu metin, Fedâî’nin doğrudan doğruya Vâridât’ı manzum olarak tercüme etmesiyle oluşmuştur. Metnin sadeleştirmesinde ise Ali Örfî Efendi’nin mensur Vâridât Şerhi tercümesi esas alınıp, yer yer Ustrumcalı Hacı Faik Efendi ve Rahovecli Abdülmâlik Hilmi Efendi’nin yaptıkları tercümelerden de faydalanılmıştır. Böylelikle okuyucunun eserden daha fazla istifade etmesi arzulanmıştır…
Seyyid Muhammed Nûru’l-Arabî’nin başta Üsküp, Prizren, Ustrumca, Selânik olmak üzere irşâd faaliyetlerini sürdürdüğü Rumeli’nin çeşitli vilayetlerinde ve bunlara ilaveten İstanbul ziyaretleri esnasında yapmış olduğu sohbetler orada bulunan ihvan tarafından yazılarak zabt edilmiştir. Niyâzî-i Mısrî Dîvânı ve Delâilü’l-Hayrât isimli eserlere yapmış oldukları şerhler de bu tür sohbetlerin yazıya aktarılması ile oluşan eserlerdir.
Buna binâen elinizde bulunan takrirler muhtelif zaman ve mekânlarda Muhammed Nûrul Arabî’nin kelamlarının aynı şekilde yazılması ile meydana gelmiştir. Bu sohbetlerde tutulan notların çeşitli kütüphanelerde farklı müstensihler tarafından yazılmış nüshaları vardır. İçeriğinde tasavvufî birçok meseleye hemen hemen her eserindeki üslûbuna uygun olarak vahdet-i vücûd idrakinde yapmış olduğu kısa ve öz açıklamalar mevcuttur. Bu takrirâtın bazıları Türkçe bazıları Arapça olarak yazılmıştır. Biz de eseri hazırlarken eserin anlaşılması noktasında Arapça takrirleri Türkçe’ye tercüme ederken, o dönemin Türkçe’siyle yazılanları ise aslından uzaklaşmadan kısmen sadeleştirme gereği duyduk.
Seyyid Hazretlerinin sohbetlerinde tutulan bu kısa ve önemli notların irfan dünyasına önemli bir katkı sağlayacağını düşünmekteyiz.
Birliğe Yolculuk adı altında derlediğimiz bu eserde, Muhammed Nûru’l-Arabî’nin muhtelif konularda kaleme aldığı 51 adet risâlesi bulunmaktadır. Bu risâlelerde Hazret-i Pîr vahdet-i vücûd, îmân hakîkatleri, seyr u sülûk, insanın manevî yolculuğu, varlık mertebeleri gibi konulardan bahsetmekte; bazı sûre, âyet veya hadislere ledünnî yorumlar yapmaktadır.