Erenler Kitabı – Tezkiretü’l-Hâs

Tezkiretü’l-Hâs’ta, 344 mutasavvıfın 509 menakıbı nakledilmektedir. İçindekilerden anlaşılacağı üzere Tezkire’de adı geçen mutasavvıfların yarıya yakını tarîkatler öncesi dönemde yaşayan kişilerdir. Bunların arasında Anadolu sahasında yaşayan Yûnus Emre, Ahmed Hayâlî-i Gülşenî, Seyyid Ali Semerkandî, Ahmed Ümmî el-Üsküdarî, Akşemseddîn, İlyâs es-Sakızî el-Halvetî, Evhadüddîn-i Kirmânî, Emîr Sultân, Sultân Veled, Hâcı Bayrâm-ı Velî, Cemâleddîn-i Halvetî, Hâcı Paşa, Hâmid-i Kayserî, Habîb-i Karamânî, Hasan Ünsî-i Şabânî, Hasan-ı Zarîfî, Hamza b. Hâcı Ali, Ramazan Efendi el-Halvetî, Sünbül Sinân, Şeyh Şabân-ı Velî, Karabaş-ı Velî, Şems-i Tebrizî, Sadreddîn-i Konevî, Abdullah-ı Rûmî, Alâaddîn-i Rûmî, Karabaş-ı Velî, Yahyâ-yı Şirvânî, Seyyid Nizâmeddin, Yakûb-ı Sünbülî, Muhammed Murâd, Niyâzî-i Mısrî, Merkez Efendi, Mollâ İlâhî vd. gibi zâtlar, tezkirenin değerini bir kat daha arttırmaktadır.

Erenlerden Aşk Sözleri

18. asırda İstanbul’da yaşayan İbrahim Hâs, dönemine ve tasavvuf tarihine kaynaklık eden eserler kaleme almış önemli mutasavvıflarımızdan biridir. Has’ın dîvan, menakıbname, tezkire, mektup, silsilename ve şerh türünde yazdığı eserler, muhteva bakımından çok güçlü olduğu kadar, dil itibariyle de 18. yüzyıl Türkçesi’nin en güzel örneklerindendir.

Erenlerden Aşk Sözleri adıyla yayınladığımız bu kitap, çoğu tarikatler öncesi dönemde yaşayan sûfîlerin sözlerinden yapılan bir derlemedir. İbrahim Has’ın birçok kaynaktan derlediği bu kelam-ı kibarlar, gönlünün aynasındaki pasları temizleme yolunda olan arayıcılar için bir kılavuz, aşkının kemâl bulması için çabalayan âşıklar için bir kıvılcım niteliğindedir…

Hasan Ünsî Halvetî ve Menâkıbnâmesi

Tasavvufî menâkıbnâmeler kültür tarihi araştırmalarında ilk müracaat edilecek kaynaklardandır. Arap ve İran edebiyatında din ve devlet büyükleri hakkında yazılan umumî tabakât kitaplarından farklı olarak bizim edebiyatımızda müstakil menâkıbnâmeler daha fazla rağbet görmüştür. Ünsî’nin hayatını anlatan “Hasan Ünsî ve Menâkıbnâmesi” de müstakil sûfî tezkireleri içinde değerlendirilmesi gereken bir eserdir.  Hasan Ünsî’nin menâkıbı, dervîşi İbrâhim Hâs tarafından uzun bir zaman dilimi içinde derlenerek şeyhin vefâtından on dokuz sene sonra 1742’de kitaplaştırılmıştır.

Hasan Ünsî, XVII-XVIII. asırlar arasında IV. Mehmed, II. Ahmed, II. Mustafa ve III. Ahmed devirlerinde yaşayan, Baltacı Mehmed ve Çorlulu Ali Paşalarla doğrudan veya dolaylı olarak görüşen, Halvetiyye tasavvuf erkânına mensup bir mutasavvıftır. XVII. asrın en yetkin sûfîlerinden, Üsküdar’da ikâmet eden Karabaş-ı Velî Şeyh Ali Atvel tarafından yetiştirilerek ve İstanbul’a gönderilmiştir. Hasan Ünsî’nin irşat faaliyetleri sırasında halk ve devlet erkânıyla olan münasebetlerinin kaydedildiği “Menâkıbnâme” bu özelliğiyle sosyal, siyasal ve kültürel tarih araştırmalarına çok önemli malzemeler verecek niteliktedir. Kanaatimizce bu menâkıbnâme tasavvuf tarihinde “Halvetiyye”, “Şabâniyye” ve “Tasavvuf Tarihi” hakkındaki araştırmalara da önemli katkılarda bulunacaktır.